20 Mayıs 2010 Perşembe

Penguen


penguenler uçamayan dimdik ayakta duran perde ayaklı deniz kuşlarıdır. güney kutbu,Yeni Zelanda, Avustralya, Güney Amerika, Güney Afrika ve Galapagos kıyılarında yaşarlar. Büyüklük bakımından 30 - 105 cm. arasında değişik 17 kadar türü bilinmektedir. En irileri olan imparator penguen 45 kg. ağırlığa ulaşır. Sıcak bölgelere doğru gidildikçe boyları küçülür. denizdeki balıklar ve kabuklularla beslenirler. sırtları siyah karın kısımları ince beyaz pulumsu tüylerle kaplıdır. denizde saatte 10 deniz mili hızla yüzebilirler. bazen bu hızlarının 2 katına çıkabilirler. kanatları kırılmadığı için uçamazlar ancak yüzerken çok kuvvetli bir yüzgeç yerine kullanılabilir. penguenler buz üzerinde çok iyi sıçrar ve kayarlar.Göğüslerinin üzerinde yatarak yüzgeç kanatlarının yardımıyla kızak gibi kayarak, karada birkaç yüz kilometre içeriye kadar girebilirler. Yalnız üreme mevsimlerinde yumurtlamak için karaya çıkarlar. kral penguenler günde ortalama 140 defa suya dalarlar. ancak bu dalışların sadece %10unda av yakalayabilirler. Penguenler insandan kaçmadıkları için, yağlarından istifade etmek isteyenler tarafından çok miktarda avlanarak tüketiliyor. Çıkarılan kanunlarla nesilleri korunmaya çalışılıyor.
**kaynak:http://tr.wikipedia.org/wiki/Penguen

Kelaynak




kelaynak
kayalık veya yarı çöl kurak yaşam alanlarında bulunan iri yapılı, suda veya çamurda yürüyen ince uzun kıvrık gagalı bir kuş türüdür.Tüysüz kırmızı bir yüzü ve uzun kıvrık kırmızı bir gagası vardır. İri, parlak, cilalı, siyah kuşlardır. Başlarında tüy olmaması nedeniyle bu adı almışlardır.** İlk yumurtadan çıktıklarında yavrunun kafası ve boğazı tüylüdür. Yaşları ilerledikçe bu tüyler yok olur. Siyah tüyleri güneş ışığının farklı açılarında parlak yeşil, kavuniçi ve mor rengini alır.yumurtadan çıktıktan 2-3 ay sonra tüyleri çıkmaya başlar. kendileri beslenebilecek duruma gelene kadar (genellikle 2-3 ay)anne tarafından beslenirler. böceklerle beslenirler. kayalıkların uçurumlarına yumurta bırakarak ürerler. vahşi doğada yaşayan nüfusu 420 olarak tahmin edilmektedir. geriye kalan 1500ünün ise tutsak olduğu söylenmektedir. fas, türkiye ve suriyede yaşarlar. kelaynakların yok olmasının birçok nedeninden en önemlisi avcılıktır. bazı diğer nedenlerse; beslenme ve yaşam alanlarının hızla kaybı, 1950 yılındaki çekirge salgınına karşı yapılan DDT ilaçlaması ve bu ilaçlama sırasında ölmeyen kelaynakların birkaç yıl boyunca üreyememesidir. günümüzde çevre orman bakanlığı ve doğa derneği tarafından kelaynaklarla ilgili eğitim projesi uygulanmaktadır.
** kaynak:http://tr.wikipedia.org/wiki/Kelaynak

Panda


pandalar memeli hayvanlardır ve etçillerdir. doğduklarında ortalama 100 gram ağırlığında olurlar. kangurular hariç başka hiçbir memeli hayvanın yavrusu yetişkininden bu kadar küçük olarak dünyaya gelmez. panda yavrusu büyüdükçe dişlerde hızlı bir şekilde gelişir. 1.5 yaşına geldiklerinde dişleri bambu yiyebilecek kadar set ve güçlü hale gelmiş olur. yetişkin pandalar genellikle yalnız yaşarlar çünkü çok yavaştırlar ve günlerinin 14 saatini bambu yiyerek geçirirler. doğal(vahşi) hayatta 1000 hayvanat bahçelerinde ise yaklaşık 100 tane panda kaldığı sanılmaktadır. nesli neredeyse tükenmiş olan pandalar bambu ağaçlarının çok bulunduğu çinin güney batısındaki dağ eteklerinde yaşamayı tercih ederler. bambudan başka neredeyse hiçbir şeyle beslenmezler(nadiren balık yerler). pandalar çok yerler bunun sebebi yediklerinin sadece beşte birini sindirebilmeleridir ve bambu çok besleyici bir besin değildir. pandaları korumak için birçok girişim vardır. çinde bilim insanları hamile pandaları koruma altına alıyor ve bebekleri doğduğunda yaşama tutunabilmeleri için büyük çabalar sarf ediyor ve şefkatli davranıyorlar. doğal hayatı koruma ve araştırma merkezi yetkilileri domuz gribi vakalarının arttığı dönemde pandaları ziyarete gelenleri içeri almadı ve ziyareti yasakladı. çinliler pandayı ilk görüşlerini her yıl kutluyor.